Friday, December 29, 2006

canım arkadaşım...

hayatımda tanıdığım en harika insanlardan biri
hakikatlı dostum mıradımın annesinin çok hasta olduğunu ve durumunun kötüye gittiğini öğrendim az evvel....
her zaman gülen gözleriyle en mutsuz anlarımın ilacı arkadaşım işte bugün biz derdine derman olamıyoruz ....
yine de umut etmek istiyorum
bunu haketmediğini düşünüyorum
anneni ne kadar sevdiğini
babanı kaybettiğinde onunla birbirinize nasıl destek olup bu acının üstesinden geldiğinizi hatırlıyorum....
seni arayıp sormalarını
benim de anne olduktan sonra ki o tuhaf dürtülerimle onunla işbirliği içinde everelim artık seni inatlarımı
annenin bunu çok istediğini o en tatlı üslubunla anlatışını
offffff ! hakikaten of !
doğru düzgün konuşamadım telefonda seninle
ağlamamak istedim olmadı
yanında olmak vardı şimdi işte değil....
ben seni teselli edecekken seni beni ettin yine....
ben yine de umut etmek istiyorum
bütün olumsuzluklara rağmen umut etmek!
gün doğmadan neler doğar değil mi....
neler doğar ???......

Wednesday, December 27, 2006

büyümüşte partilere gidermiş aman da aman:)


c.tesi günü bale okulunda yılbaşı partisi yapıldı.......
kostümümüz nasıl?
yılbaşı hediyesi halamız gönderdi!
duru da çok beğenerek parti de giydi...arkadaşlarından bazıları oldukça janjanlı giyinmişlerdi
ben eyvah dedim inşallah bu durum onu germez
ay hiç annesine çekmemiş
umurunda olmadı....çünkü biliyordu kendisi de çok hoştu
ve....partinin tadını çıkardı....
hayatın hep parti tadında geçsin bebeğim....

duru kardeş istiyo

p.tesi günleri balık günümüz..... hayır hayır tutma değil yeme günü....
duru da balık yediği için en azından haftada bir gün yenecekler arasında balıkta var artık !
oturmuşuz böööle afiyetle balığımızı yiyoruz efendim ayıptır söylemesi....
minik kuşumla sohbet ediyoruz bir yandan babamız da ara ara kalkıp ızgarayı kontrol ediyor tabiii
-annecim benim arkadaşımın kardeşi olucakmış
-aaaa ne güzel di mi bebeğim

-evet annne....
-????
-bence siz de babamla bu konuyu bi düşünün anne....
inanamadım öyle kalakaldım
sonra uğura anlattım
bu cümleyi nasıl kurduğuna şaştık
canım bebeğim sen daha çok küçüksün
eh ben yaşlıyım
baban kararsız ....
biraz zor görünüyor diyemedim bu masum isteğine
gönül istemezmiydi bu hayatta sana hep destek hep dost olacak
tam düşecekken elini tutacak
sana sarılacak bir arkadaş hediye edebilsek
isterdi evet ama .....

açlık halleri 1 :)

bir arkadaştan ne yapıp edilip öğrenilmiş bi diet diğer can ciğer dostlara da itinayla forwardlanır tabiiiii......artık hasbel kader denenecektir
doğru mudur? ki değildir! herkesin dieti kendinedir ne de olsa.... ama olsundur
ya işe yararsadır çünkü....
sonra? sonra mı .....meğerse bu diet zati vaktiyle denenmiştir


From: Filiz Konukçu Sent: Wednesday, December 27, 2006 2:46 PMTo: Seval ; Gülşah
Subject: FW: diet


From: tugce Sent: Wednesday, August 10, 2005 6:49 PMTo: Cengizhan
Subject: diet

merhaba,
efenim hemen mevzuuya giriyorum:

her gun kahvalti: 1 (yetmiyorsa 1,5) dilim kepek ekmegi ve beyaz peynir.

pzt. ve sali
oglen: kepek ekmegine beyaz peynirli sandviç
aksam: 200 gr et/tavuk/hindi, sinirsiz salata, 1dilim ekmek
çrs. ve pers.
oglen: kepek ekmegine 1 sosisle sandviç
aksam: 200 gr. balik,sinirsiz salata, 1dilim ekmek

cuma
oglen: 1 simit ve ayran
aksam: 1 tabak makrna veya manti (yagsiz) ve bir kase yogurt

cmt.
oglen: yarim kilo meyve
aksam: 8 köfte,sinirsiz salata, 1dilim ekmek

pazar

oglen: menemen ve 1 dilim kepek ekmegi
aksam: 8 köfte,sinirsiz salata, 1dilim ekmek





From: Gülşah Sent: Wednesday, December 27, 2006 2:50 PMTo: Filiz ; Seval
Subject: RE: diet
Biz bunu yaptık hatırlamıyor musun? Filizişm sen 3 kilo vermiştinn, bense sıfırL


From: Filiz Konukçu Sent: Wednesday, December 27, 2006 3:18 PMTo: Gülşah ; Seval
Subject: RE: diet

evet di mi bana da çok tanıdık geldiiii tevekkeli deillll


From: Gülşah Sent: Wednesday, December 27, 2006 2:50 PMTo: Filiz Konukçu; Seval Subject:

RE: diet

Deli

Tuesday, December 19, 2006

yine yeni yıl

pek bir hızlı deviriyoruz yılları....
o yılların altında kalmayalım diye tüm gayretimiz...
sanırım iyi seneler umudunu inatla sürdüreceğim bu yılda...
ama genel olarak sevgi barış mutluluk dilemenin dışında bi takım kişisel isteklerim de olacak.....buraya yazıp ilan etmeyeceğim.....öyle kalbimden geçireceğim usulca....
ve sabırla bekleyeceğim yine...
herkese mutlu bir yıl diliyorum

Wednesday, December 13, 2006

yarın yapılması arzu edilesi durumlar










**durucuk için eğlenceli kurabiyeler yapmak...bööle kalpli hayvancıklı yenilesi şeyler
ama yememem lazım benim onları canıma okur kızlar yoksaaaa

**bankaya gidip kartımın chip şifresini almak bilgilerimi güncelletmek (hiç hazetmem bu işlerden)

**hali hazırda uzamak için direnen saçlarım için ordan burdan tutturma şeyleri hımmm toka işte onlardan almak inş...

**sevalime de almak( tabiii o lepiska saçlara lazım şöyle janjanlı bişiiler)

**veeee akşam yemeği için duru yla yiyebileceğimiz ama kesinlikle kalorisi az bişey pişirmek

**ve sonraaa kurstan gelecek sevgili eşi beklemek kalıyor geriyeeeee.

Tuesday, December 12, 2006

dün ve bugün

yağmurlu karanlık bir istanbul günüyle yetinemedim ondan bu can sıkıntısı
daha fazlasını istemek gibi bir huyumda yoktur aslında
bulduğuyla yetinmek göbek adım olmuş benim....
ama memnunum ben kendimden... halimden
ne diyorum ben ya :)
(biraz kilo versem fena olmaz tabii)

***



akşam durukuşum cıbı cıbı yaptı
saçlarını kuruturken babasına illallah dedirtti
çok sıkılıyor fönden çünkü
sonra güç bela saçlar kurutuldu
pijamalar giydirildi ve 5 dakika sonra meleğim uyuyordu
bu aralar o kadar çok üstünü açıyorki
yanımızda yatıralım mı dedim uğur a
zavallı babacık siz beraber yatın ben yine yalnız yatarım tiradını atıp duru kızın odasına geçti
biz de ana kız koca yatak ta keyif yaptık(pek öyle değil aslında gece boyunca üstünü ört - terledi mi bak durumları oldu)
sabah bizim yatakta öyle keyifle uyandı ki
babası da ona naz yaptı
o da bilmiş bilmiş
bu akşam da seninle yatarım babaaaa dedi
ama hiç yerime gidip yatarım
siz de annemle yatarsınız yok:)

duru'dan şarkılar


DSCN0672
Video sent by filizinadasi



offf of... kömür bini yanıyorum
off offf !

***
biz tam yedi cüceyiz
ondört kollu bir beyis
var mı bize yan bakan gey yan bakan gey yan bakan(hey ler gey oldu)

Friday, December 8, 2006

inanmak üzerine






17 ağustos depremi olduğunda biz daha 2 aylık evliydik......çok korkmanın ve yitip gidenlere üzülmenin dışında şanslıydık.
o gece kendi kendime şöyle demiştim;
'tanrım uğur'u karşıma çıkardığın için bugün onun yanında olabildiğim için sana şükürler olsun'
bazan sabırsız
çekilmez
huysuz küçük bir kız gibi davranıyorum hayattaki en önemli şeyin
o sırada tamamen önemsiz küçücük bir sorun olduğuna inanan küçük bir kız çocuğu....
bu kadar zor denklemi olmamalı hayatın
yani sevdiklerimiz yanımızdaysa ve
sarılabiliyorsak onlara sımsıkı
ne mutlu bize...
üstünden gelemeyeceğimiz sorun
gidemeyeceğimiz yol
başaramayacağımız iş yok
buna inanıyorum
sana ve sevgimize inanıyorum.....

Sunday, November 26, 2006

biz


Biz....



rejimde olduğumuz için pastamız pek bi minik....:)
karnımız aç ama yüzlerimiz gülüyo....
bizi hergün kırbaçlayarak engelleyen zat...e tabii ki gülşah(kızma ama öyleee)
sevalle bir tost kaçamağı bile yapamıyoruz korkumuzdan
yeldoşum hamile olduğu için aramıza daha sonra katılacak
o doğurduktan sonra bile diyette olacağımızdan (sanırım sonsuza kadar devam edecek bu açlık:)

Friday, November 24, 2006

gürcan malikanesinde son durum

yarın gidiyorlar....öyle alışmıştım ki varlıklarına
.....çarşamba günü izinliydim(işim gereği öyle abuk subuk izin günleri olan biriyim ben)
babam kahvaltı sofrasında gözleri dolu dolu
artık bir daha ya gelirim ya gelemem deyip yine can evimden vurdu beni
öyle zor ki sinop ta yaşam onlar için
sobalı kocaman bir ev de iki kişi bir yaşam sürdürmelerine gönlüm razı gelmiyor
ağbimler ellerinden geldiğince yardımcı olacaklar ama yanımda olsunlar istiyorum bencilce....
ama benim istemem yetmiyor işte!
babam hastane den çıktığından beri iflah olmaz bir şekilde memleket özlemi duyuyor
yapılacak en iyi şey biletlerini alıp onu mutlu etmekti...

***
durukuşum da keyifsiz birkaç gündür
ah bebeğim karda mı yatırdık seni....
nöbet şeklinde öksürüyor
gece ateşleniyor terliyor
uykusuz geceler geçiriyoruz
ilaçlarda kar etmedi
bir an önce iyi olsun istiyorum

hepi börtlek tu yu

canım arkadaşlarım
doğum günüm h.sonuna denk geliyor ve ben çalışıyorum diye
bugün kutlayalım demişler aralarında
kafetarya da masaya oturttular beni
sonra da
hepi börtlek tu yuuuu...
gülşah....seval....yelda....
sizi çok seviyorum iyi ki varsınız...
hep beraber nice yıllara


'Hayata değer bir yaşam, sevmeye değer bir aşk, dostluğa değer bir arkadaşlıktan asla vazgeçme. Ne eksik ne fazlasını ara ve seni üzenle asla uğraşma!'
(sevgili nilüfer eğer izin verirsen kendime hediye ediyorum bu sözü...)

tüm olumsuzluklara inat yaşama tutunmak lazım
bir de çok sevmek lazım
e ben de çok seviyorum
uğur böceeemi
durukuşumu
ailemi
arkadaşlarımı
.....
bu liste böyle uzar gider....

Wednesday, November 8, 2006

Sahip olduklarını hatırlamak üzerine bir yazı

korkuları arkada bıraksaydık herşey daha güzel olabilirdi tabii
her an birşey olacak duygusunu üzerimizden atamıyoruz hala....
kendimi çok güçsüz hissediyorum...
boğazımda gitmek bilmeyen bir yumru var
bebeğim sana sarılmak ilaç gibi evet ama bir buna iyi gelmiyor....
çok şanslıyım ben her ne kadar isyan etsemde bu kadar da olmaz tavırlarıyla
uğur var!sımsıkı sarılabileceğim ve sevgisinden şüphe duymadığım.
ve tabii ki kızımız var!

daha ne isteyebilirim?


arkadaşlarım var;
herbiri ayrı ama birbirine benzeyen hayat hikayelerini biraraya getirmişim farkında olmadan
belki de birbirimizi böyle seviyor olmamızın nedeni de bu
arınabilirsem korkularımdan rahatlayacağım
farkındayım
en büyük zenginlik huzurlu sağlıklı bir yuva ve tabiii sevgi dolu dostlar
ben hepsine sahibim....08/11/06

kuşlar söyledi


duru bebeğim ;
seninle telefonda konuşmaya bayılıyorum .......yanında olmayı tecih ederim tabii ama o kadar şeker konuşuyosun ki
ben konuşmayı uzun tutmak için elimden geleni yapmaya çalışırken
birden sıkılıp kapatıyorum annecim deyip konuşmayı sonlandırmasan bir de....

-bebeğim bugün deprem tatbikatı yapmışsınız yuva da
-nereden biliyosun anne
-kuşlar söyledi...
-........
gözümde canlanıveriyor hemen o güzel yüzün
şaşkın öpülesi bi surat
bu kuşlar söyledi yalanını da çok uzattığımı biliyorum ama ne yapayım çok eğlenceli...
biraz sonra çıkıyorum işten.... umarım trafik yoktur....
üstelik 2 gün izinliyim....
çok koklayıp çok öpeceğim seni...sıkılacaksın benden

Thursday, October 12, 2006

giderek üzdü bizi zaman

zorlu günlerdi....
boşluğa dalıp giden gözler kadar
boşlukta asılı kalan sözcüklerin zamanıydı
günlerin gecelere karıştığı koridor günleriydi....
umutsuzluğun başını alıp gittiği
korku dolu bekleyişlerin
göz pınarlarımızda pusuda beklediği günlerdi
neyse ki
bitti

Tuesday, September 19, 2006

kanatlarının farkında olmayan kuş


kanatlarının farkında olmayan bir kuş gibiy mişim öyle dedi mert bir arkadaşım...
belki de haklı....
ama sadece onun görebildiği bu kanatlar ne işe yarayacak diye düşünmeden de edemiyorum işte!
yani evet belki de yapabileceğim çok şey var….yapmak istediklerim kadar en az!
Sanırım o kanatların gücü yok…sahibinin de cesareti….beni yüreklendiren bir konuşma oldu….gözlerimin içine bakarak bana inanarak söylendi her söz biliyorum….keşke ben de bu kadar inanabilsem kendime….
Bazan yalnız olmayı tercih etsemde
insanın samimiyetine inandığı dostlarının olması ne güzel diye geçirdim içimden
Ben tanrının bu konudaki cömertliğini nasıl inkar ederim
Etrafımdaki bu muhteşem insanları bana kendimi özel ve önemli hissettiren beni seven bu insanları karşıma çıkaran o büyük gücü inkar etmek olur bu….
bir zamanlar bir arkadaşımdan duyduğum bir sözü hatırladım şimdi;
herbirimiz tek bir kanadı olan kelebekler gibiyiz
birimiz , diğeri olmazsa uçamaz....
geçekten öyle belki de düşününce
herşey yerli yerinde ve yaşanacaksa yaşanıyor önlenemez bir biçimde….
ve birgün hiç tanımadığım biriyken seni bulmam gibi
ya da senin beni bulman gibi….
Acılarımızı, sevinçlerimizi yaşıyoruz sırayla
ömürümüzü dolduruyoruz
yaşam enteresan bir oyuna dahil etmiş hepimizi bazan küçük bir çocuğun heyecanı coşkusu bazan oldukça yaşlı yorgun bir bedenin bezginliği
yine de kendim olduğum için mutluyum…bu kocaman dünyanın içinde birbirimizi bulduğumuz için ne kadar şanslı olduğumuzu düşünüyorum şimdi…yani en azından ben öyle düşünüyorum….iyi ki varsınız!!!! 19/09/06

Thursday, August 3, 2006

annesinin kuzusu


Duru kızım;

Geriye gidip seninle yaptığımız başlangıcı düşünmeye çalışıyorum....aslında beynimin içini boşaltmak ve sana dair detaylar dışında herşeyi silmek ne güzel olurdu....
Babanla ne güzel birşey yapmışız seni dünyaya getirmekle
Öyle tatlı öyle duyarlı bir çocuk oldun ki şimdiden seninle gururlanıyoruz
Bazan önümüzü göremiyoruz bebeğim korkuyoruz açıkcası istediklerini verebilecek miyiz sana
Babanın şimdiden uykusu kaçmaya başladı
nasıl altından kalkacağız telaşlarındayız
Ben yine umut etmeye devam ediyorum
Annen bu umut etme masallarıyla büyüdü çünkü....
seni çok seviyoruz birtanem
canımızın tam orta yeri gerçekten hayatımızın anlamısın
Hayatın bizi getirdiği noktaya bak!
Seni üzmek....Bu en son istediğim şey.
Yaşam kavgasını bahane etmek yakışıksız bir durum...adı üstünde yaşam ve kavga....
Yorgunluk yılgınlık bazan da kırgınlık nüksediyor bu bedende....
Yine de nedeni olamaz hiçbiri seni üzmenin....
Bu kavgayla yaşamayı öğreneceğim söz!
Babanla benim “Ömrümüz yettikçe yanında olmak ve büyüyüp serpildiğini görmek” dışında bir isteğimiz daha var o da mutlu olman ve
ben çok mutlu bir çocuktum diyebileceğin bir geçmişe sahip olman....

Annen

Monday, July 31, 2006

aşk




nihayet parmaklarını değdirmiş aşk rüzgarı 'gülş'ümün
saçlarına
nasıl da heyecanlı....
o heyecan güzeldir
pırıltılar oynaşıyor gözlerinde deli deli

ay çok sevdim bu halini canım arkadaşım
umarım mutluluk sarmalamaktan vazgeçmez seni

Saturday, July 29, 2006

güzel günler göreceğiz çocuklar...güneşli güzel günler

bir sürü yazı yazmıştım vakti zamanında umut etmek ve beklemek üzerine....
artık beklemek yerine yaşamayı tercih ediyorum....ne çok vakit kaybı beklemek....
hele umut etmek ne büyük hayal kırıklığı.....
hep güzel günler gelecek umudu.....
yani aslında bu sadece bir yazı
günah çıkarmak değil
pişmanlık ağıtı hiç değil...
öyle uzun uzadıya kafamı çevirip bakmıyorum geçmişe
oysa ne çok güzellik var buradan bakınca.
şaşkınlığını yaşarken tadını çıkaramadığımız anları bıraktım artık onlar orada ait oldukları yerde geçmişte...
....bugüne dair ne söylenebilir
hayat bayram değil tabiii

ama yine de sanırım seviyorum bugünü....
bugünün önemi muhakkak
hayatımda ki 'en' değerli 'en' özel varlığına sahip ve ait olmanın ayrıcalığını yaşıyorum ....
şanslıyım!
hayatınızda güzel şeyler varsa
onları görmezden gelmemelisiniz....hazır bu kadar yakınken ve avuçlarınızdayken mutluluk
geçmişe ait izler umut etmek le yanyana arkadaşlık eder durur
beklemek se can düşmanları
ben sıcacık bir masal evinde huzurun tadını çıkartıyorum
hayatın yükünü kapıda bırakıp
kızımın mis kokulu saçlarını koklarken
dünyayı unuturum
ne yapayım?

Wednesday, July 19, 2006

aşkın değil aşık olanın gücü

tuhaf gelecek ama ben sabah oturdum aşağıdaki satırları yazdım...şimdi seninle konuşunca....sanki içimdeki sesleri duyuyor gibi oldum...garip bir durum değil mi..
sen de oku istedim
eğer alıp götürmesine müsaade etseydik bizi nerelere götürürdü acaba hayat?öyle olduğumuz gibi görünseydik ve ne hissediyorsak söyleyebilseydik....her zaman dimdik durmak yoruyor insanı arada bir yıkılıp kalsaydık ağlasaydık....zaaflarımızı söylesek korkularımızdan utanmasaydık..sizi tanıdığını sananlara inat onları hayal kırıklığına uğratmak pahasına da olsaişte buyum ben diye haykırabilseydik..hayatta beklediğin sürece mutsuzsun...beklemediğin o an da gelirse mucize gibi dünyanın en berbat hayatını da yaşıyor olsan cennette sanırsın kendini aşk denen aptallık! evet böyle bişeydir...ikiyüzlü bişey ama vazgeçilmez...bütün kötü duyguların yanında mağrur inatçı boyuneğmez tavrıyla durur belki ama bir fiske de devrilebilir de....aşkın değil aşık olanın gücü vardır....ve o güç insana neler yaptırmaz ki...